SAYILARDAN BİR DÜNYA
Bu bölümde çocukların matematikle ilk münasebetlerini zevkli oyunlar şekline nasıl dönüştürebileceğimize dair fikirler bulacağız. Bu eğlenceli, başarılı ilk deneyimler çocuklarımızın sayılarla ilişkisini eğlenceli bir iletişime dönüştürürken ileriki hayatlarında avantaj sağlayacaktır. Aslında her an tekerlemelerinde, şarkılarında sayılarla muhatap olduklarını fark edecekler. Eğlenceli oyunlarla sayı bilgisi, toplama, çıkarma işlemlerini yapmaları mümkün olabilecektir. Ve bu oyunları son derece sade ve mütevazi araç gereçlerle, zahmetsiz, baskı kurmadan ve eğlenceli biçimde olacaktır.0-3 yaş dönemi parça – bütün, az – çok ilişkisiyle matematiğin temelleri atılır. Mesela markette alışveriş yaparken adet belirterek market arabasına malzeme konması istenir. Bir tane elma koyar mısın gibi. Merdiven inip çıkarken sayılara dikkat çekerek zıplama oyunu oynanabilir. Bu dönemde somut objelerle çocuk matematiksel miktarları öğrenir sonrasında sembollerle tanıştırılır. 3-6 yaş arası ise mesela markette; 3 sayısını bulmanı veya rengini de belli ederek kırmızı bir 4 bulmanı istiyorum şeklinde bir oyunla alışveriş zevkli hale gelebilecektir. Yahut eve doğru yürüyüşte 2 adım ileri gidip 1 adım geri gelirsem elimde kaç adım kalır gibi bir eğlenceli çıkarma işlemi yapabilecektir. Tüm bu oyunlar oynanırken basitten karmaşığa ilkesi baz alınmalıdır.
Bu bölümde bazıları evde bazıları açık havada, ebeveynle birlikte veya yalnız oynanabilecek Montessorie oyunlarına yer verdik. Montessorie araç gereçlerine ulaşmak herkes için mümkün olmadığından ve Montessorie materyallerinin özellikle okul ortamı için tasarlanması ve orada kullanılmasının daha uygun olması sebebiyle bu oyunları aynı felsefede herkesin ulaşabileceği materyalleri kullanarak düzenledik. Mesela Montessorie materyallerinden zımpara rakamların orjinaline ulaşmak mümkün olmayabilir. Bunun yerine belirli büyüklükte bir rakamın zımpara kağıdıyla oluşturulması mümkündür. Maria Montessori bu tekniği ilk defa Zımpara Harfler kullanıldığında çocukların seslere dokunarak, hissederek sesi tanıdıklarında kendiliğinden okuma yazmaya başlayabildiğini ifade ediyor. Bu mantıklı tezin sonuçlarını kendiniz deneyerek keyifle izleyebilirsiniz. Bu oyunların kademe kademe oynanması, çok küçükler için kolaylaştırılması büyükler için biraz daha güçleştirilmesi mümkün olabilir. Öncelikle sayı oyunlarına başlarken tek tek ve zamana yayarak oynatmak mantıklıdır. 1. Ayınızı veya haftanızı ‘1 haftası’ ilan edip etkinliklerinizi 1 üzerinde yoğunlaştırabilirsiniz. Akabinde ‘ 2 haftası ‘ ve sonrasında ardışık bir şekilde tek tek veya sınıflandırarak sonrasında öğretmek daha kalıcı olacaktır.
Oyunlar oynatılırken en çok dikkat edilmesi gereken durumlar;
1- Öğretme kaygısına girmeyiniz.Amacınız oynamak,eğlenmek bunu hiç unutmayınız.
2-İstemezse,yarıda bırakabilir, kalkarsa ısrarcı olmayın.Sadece etkinliğe ara verelim diyerek bitirmesine izin verin.
3-Etkinliklerde tekrarların dozu önemlidir. Abartmamak gerekir,bu öğrenme deneyimini baltalar.
4-Çocuğunuz oynarken ona karışmayın.Geride durmayı ve gözlemeyi öğrenin.
5-Çocuğunuzu solunuza oturtun,etkinliği görmesini sağlayın.
Etkinlikler sayesinde çocuğunuz hayatı boyunca kullanacağı temel beceriler edinir.Kendi işini görmeye başlar ve bu beceriyi kazandıkça kendine güveni gelir.İlk okula başlama döneminde bu güvenden dolayı daha kolay bir başlangıç yapar.Ayrıca en önemlisi anne baba ve çocuk birlikte çalışırken güvenli bağlanma oluşur.